Ekonomi yazarı Yıldırım, kırmızı et fiyatlarındaki artışı değerlendirdi: ‘Üretici sayısı azalıyor’
Ali Ekber Yıldırım, küçükbaş ve küçükbaş hayvancılıktaki gelişmeleri, pazardaki gelişmeleri ve buna bağlı olarak kırmızı et fiyatlarını irdelediği yazısında şu ilişkileri sıraladı:
Süt/yem paritesi kırmızı et üretimini doğrudan etkileyen faktörlerden biridir. Mandıraların temel geliri süt satışından elde edildiğinden çiğ sütün fiyatı birçok kez maliyetinin altında kalmakta; yani süt üreticisi süt satışından kazandığı parayla (çiğ süt/yem paritesi) hayvanlarını beslemek için yem satın alamıyor; dişi hayvanların bölüme gönderilmesiyle sonuçlanır. Dolayısıyla dengesizliklerin temel nedeni süt fiyatlarıdır. En düşük çiğ süt fiyatından bile 1 litre süt üretimi için %19 ham protein içeriğine sahip 1,5 kg yem elde edilebilmesi, süt işletmelerinin sürdürülebilir olması için kritik bir eşiktir.
Et temini; iki ana madde ile sağlanmaktadır. Birincisi besi sığırı, ikincisi ise ıslah edilmiş ineklerdir. Islah edilmiş inek büyüklüğü, toplam dişi sığır sayısının %50’sinin %20’si olarak kabul edilir. dişi sığır; %50’sini henüz süt vermeye başlamamış genç hayvanlar, geri kalanını da süt veren inekler oluşturmaktadır. Her yıl süt ineklerinin %20’si ıslah edilmekte ve departman için masraf ve ete dönüştürülmektedir.
Süt üretimindeki azalma, ana hayvan sayısındaki artışla doğru orantılıdır. Kooperatiflerde toplanan süt miktarı ve üretici sayısı oldukça azaldı. Bursa İli Büyükbaş Yetiştiriciler Birliği bölgesel olarak Türkiye’nin süt üretim merkezlerinden biri olmasına rağmen, destek almak isteyen üreticinin organize satış için kayıt yaptırmak zorunda olduğu bir derneğin üye sayısı 4000 civarından 1280 civarına düşmüştür. süt birliğinin etkisizliği. Bu oran sahadaki tartışmalarımızı teyit etmektedir.
Süt hayvancılığının daralmasının ve buna bağlı olarak et arzının azalmasının temel nedeni süt fiyatlarının düşük olmasıdır. Müsrif üreticinin işi bırakma eğiliminde olması ve gençlerin israflı bir işe girmek istememesi hem köyden şehire göçü artırmakta hem de ülkemizin üretimde dışa bağımlılığını artırmaktadır.
Azalan dişi hayvan sayısına bağlı olarak doğan erkek sayısı da azalmakta, bu da yem maddesinin bulunamaması anlamına gelmektedir. Dişi hayvan kesimlerindeki artış, kırmızı et arzının kısa sürede artmasına neden olmakta ve piyasa fiyatlarının sabit kalması anlamına gelmektedir. Ancak buradaki en büyük olumsuz etki uzun dönemde görülüyor; Besiye alınacak erkek buzağı olmadığı için kırmızı et arzı azalmakta ve buna bağlı olarak et fiyatları yükselmektedir. Şu an segmentimizin içinde bulunduğu durum tam olarak bu.
‘Kesilen hayvan yerine konulamaz’
Hayvancılıkta en önemli konunun leşin satış fiyatından çok kesilen hayvanın yerine koyma maliyeti olduğunu belirten Yıldırım, şöyle devam etti: