İyi huylu ve kötü huylu tümörleri elle görmek mümkündür.
Hastalarda en sık görülen şikayetler şişlik, ağrı ve renk değişiklikleridir.
El Cerrahisi Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Kadir Uzel, el tümörleri ile ilgili yaptığı açıklamada, fark edilen tümörlerin en kısa sürede bir uzmana gösterilmesi gerektiğini belirtti.
Uzerl, “Eldeki tümörler deri altındaki yumuşak doku ve kemiklerden kaynaklanır. Eldeki yumuşak doku tümörlerinin çoğunluğu iyi huyludur, nadir de olsa kötü huylu tümörlere de rastlanır. Elin en sık görülen kötü huylu tümörleri derinin skuamöz hücreli karsinomudur. Sarkomlar yumuşak dokudan köken alan bir diğer kötü huylu tümördür. Bu kitleler ağrı, şişlik ve renk değişikliği nedeniyle daha erken fark edilebilir.”sözlerini kullandı.
“Tırnak yatağında renk değişikliğine neden olabilecek kütle”
Ganglion kistlerinin en sık görülen iyi huylu tümörler olduğuna değinen Uzel, şu ifadeleri kullandı:
“En sık görülen iyi huylu yumuşak doku tümörleri; ganglion kistleri, tendon kılıfı dev hücreli tümörler ve epidermal inklüzyon kistleridir. Lipomlar, glomus tümörü, sınır kılıf tümörleri, nöromlar ve hemanjiyomlar elde sıklıkla görülen diğer uygun iyi huylu tümörlerdir. Ganglion kistleri, çoğunlukla eklem ve tendon kılıfından kaynaklanan, içi jelatinimsi sıvı ile dolu iyi huylu kistlerdir. Tendon kılıfının dev hücreli tümörleri, adından da anlaşılacağı gibi, parmaklarımızı büken ve kaldıran tendon kılıflarının çevresinde yer alan, nispeten sert kıvamlı ve bazen lobüle görünümlü iyi huylu kitlelerdir. Epidermal inklüzyon kistleri deri altında yerleşen, içi keratinle dolu iyi huylu kitlelerdir. Glomus tümörü genellikle tırnak yatağının altında bulunur. Özellikle soğukla temasta ağrıyı artıran ve aynı zamanda tırnak yatağında renk değişikliğine neden olabilen kitlelerdir. Nöromalar, sınır yaralanmalarından sonra elin kenar uçlarında oluşan yumrulardır. Elin bir yere değmesi ile ağrıda artış gözlenebilir.
Teşhis ve tedavi yöntemleri
Eldeki tümörlerin tanısı fizik muayene ve radyolojik görüntüleme ile konulabilir. Radyolojik görüntülemede düz röntgen, Ultrasonografi, CT ve MR kullanıyoruz. Özellikle MR, cerrahi tedavi için yol gösterici bir özelliğe sahiptir. Tedavide kitle çok büyük değilse kitlenin tamamen çıkarılması ve patolojiye gönderilmesi önerilir. İyi huylu kitlelerde eğer hasta kitlenin ameliyatla çıkarılmasını istemiyorsa, hastaların takibinde olup, ağrıda artış ve kitlede büyüme olup olmadığının yeniden değerlendirilmesi önemlidir. Elle alınan kitlelerin bir kısmı ameliyat sonrası dönemde tekrarlayabilir. Bu nedenle hastaların ameliyat sonrası dönemde düzenli takibi erken dönemde nüksün saptanması açısından değerlidir.”
